Şan ve şerefle geçen 69 yıl, ilkeli ve ahlaklı yayıncılığın örneği Türkeli gazetesinden vefa töreni.

69 yıllık bir geçmiş için hazırlanan vefa töreni, adeta bir şehrin yakın tarihine tanıklık ediyordu.

Gazetecilik zor meslektir derdi büyüklerimiz. Harbiden de 30 yıllık gazetecilik hayatımızda kimi zaman bir namlunun ucunda, kimi zaman uçurumun dibinde, kimi zaman cehennem ateşinin ortasında, kimi zamanda hayır duaları arasındaydık.  Adeta cennet bahçelerinde geçen bir ömür ve aynı zamanda bir o kadarda cehenneme yakın gibiydi bu 30 yıl.

Dün akşam şehrimizin yakın tarihine tanıklık eden ve yayın hayatını 69 yıldır aralıksız sürdüren, Türkeli gazetemizin bayrak teslim töreni gibi onurlandırılmış ve vefa gecesi adı altında düzenlenen törende Afyon’umuzun kadirşinas insanları ile birlikteydik.

Gazeteciliğe Can Kardeş isimli çocuk dergisine makale ve fıkra göndererek başladıktan sonra, Ahmet Sarlık ile birlikte Yeni Asır ve Sabah gazeteleri gibi ulusal gazetelerin temsilcililiği ile devam ettim.

TÜRKELİ İLE TANIŞMAMIZ

Bu yıllarda hem ulusal gazetelerin temsilciliğini hem de Afyonkarahisar da yerel olarak yayınlanmakta olan Türkeli ve Kocatepe gazetelerinin fahri muhabirliğini yapmakta idik.  O zamanlarda, sigorta veya maaş gibi düşüncelerimiz yoktu, bu gibi sosyal imkanları eğer hak ediyorsak ustalarımız olan Rahmetli Şükrü Küçükkurt, ve Hacı Hakkı Özsoy düşünür ve hak edene hak ettiğini verirlerdi.

Rabbim daha sonra bizlere Haberde Afyon Gazetesi'ni çıkarmayı, sonrasında da iki dilde yayınlanan Turquoise International isimli dergimizi, oda yetmezmiş gibi rahmetli Kerim EROĞLU’nun sahibi olduğu Şuhut’un Sesi Gazetesi'ni çıkarmayı nasip etti.

Cumhurbaşkanlığı Irak özel temsilcisi Sayın Prof. Dr Veysel EROĞLU’da Şuhut’un Sesi Gazetesi'nde birçok kez köşe ve haber yazmıştı. Şimdi ise Haberde Afyon Gazetesi haricinde diğer yayınlarımız yayın hayatlarına devam etmektedir.

Geçmiş yıllarda Kocatepe ve Türkeli gazeteleri; Rahmetli Şükrü Küçükkurt (Makamı Cennet Olsun Nurda Yatsın İnşAllah) ve Hacı Hakkı ÖZSOY’un ( Sağlıklı uzun ömürler versin) ortaklığında aynı yerde basılır ve aynı hizmeti verirlerdi. Her iki gazetede aynı yerde basılmasına ve ortak olunmasına rağmen kendilerine has yayın politikalarını korumayı başarmışlar ve bu şehre çok büyük katkılar sağlayarak çok sayıda güzel eserler bırakmışlardır. Hiçbir zaman aynı manşeti de kullanmamışlardır.

TARİH KOLAY OLUŞMUYOR

Bir zamanlar Tercüman diye bir gazete vardı, Bir zamanlar Günaydın, Tan ve Bulvar vb gazeteler vardı, hepsi tarih oldu. Keşke hepsi ayakta kalabilseydi, üstelik Türk basının usta kalemleri bu gazetelerin sahipleriydi. Ulusal gazetelerdi, büyük gazetelerdi, ama dediğim gibi hepsi tarih sayfalarındaki yerlerini aldılar.

Bu ulusal gazeteler ayakta duramazken 69 yıl aralıksız yayın hayatına devam eden ve şehrine katma değer katan kaç gazete ayakta kalabildi ki. İşte şan ve şerefle geçen bu 69 yıllık basın hayatında Türkeli gazetesinin kurucusu olan Rahmetli Dr. Sadettin AYGEN'den sonra bayrağı devralan Hacı Hakkı ÖZSOY, dün akşamki Türkeli gazetesi Vefa Töreninde bayrağı Mahmut Önder ARTUK beye devretti.

Bu devir, medya dünyasında ve Afyonkarahisar’ımız da günlerce konuşuldu, öyle ya.. 69 yıllık yakın tarihi şahitlik etmiş ve kocaman bir ismi olan Türkeli Gazetesi sessiz sedasız bayrak değişimini yapmıştı. Konuşulan para, güç, siyaset, beklenti, hedef değildi, bu bayrak değişiminde konuşulanlar ilke, ahlak, dürüstlük, Devletin Emrinde Milletin hizmetinde bir yayın politikasıydı. İşte bu yüzden Türkeli'nin yeni sahipleri Mahmut Önder ARTUK ve kıymetli ortağı İsmail PALALI düşünülmüştü. İşte o yüzden bu şehrin arşivleri bu iki kıymetli insana emanet edilmişti. Allah yar ve yardımcıları olsun.

Mahmut Önder ARTUK ve kıymetli ortağı İsmail PALALI kendilerine yakışır bir asaletle şehrimize değer katan ve Türkeli Gazetesinin eski sahibi olan Hacı Hakkı ÖZSOY ’a yakışır bir vefa töreni hazırladılar. Harbiden mükemmel düşünülmüş, zarif ve ince hatlarla süslenmiş güzel ve unutulmaz bir akşamdı.

Hacı amcamız yani Sayın Hacı Hakkı ÖZSOY mütevazi ve alçak gönüllü yaşamından dolayı övgü ve methiyelerle dolu olan slayt gösterisinde yaşamından kesitleri gördükçe mütevaziliğin getirdiği ağırlık, hem yüzüne hem de konuşmasına yansıdı.

Memnuniyeti; Türkeli gazetesini ehil ve ahlaklı insanlara emanet etmenin rahatlığı her halinden belliydi. Yaşarken Gök kubbede hoş bir seda bırakmak ve buna şahitlik etmek her kula nasip olmaz. Fakat Hacı Hakkı ÖZSOY bunu hak etmişti.

Bu 69 yıllık yayın hayatında nice darbeler gören, nice tuzaklarla boğuşan, nice hainlere meydanı boş bırakmayan Türkeli ve ekibi, karanlık geçen geceleri ve güneşin tekrar doğduğuna pek çok zaman şahitlik etmiş, ama bu karanlık gecelerde omurgasından ve duruşundan bir gram taviz vermemiştir.

Ulu bir çınar gibi her fırtınadan sonra kökleri daha da sağlamlaşmıştır, bundan sonrada bir 69 yıl daha bu ülkeye hizmet edebilmek için kolları sıvamışlardır. Köşemi geceden detaylar vererek uzatmak istemiyorum, çünkü yarın Afyon basınında tüm ayrıntılar geniş olarak yer alacaktır.

VEYSEL EROĞLU ’dan TÜRKELİ GAZETESİNE ÖNEMLİ GÖREV

SEVGİYİ İŞLEYİN.

SEVGİ EKİN,

SEVGİ BİÇİN.

Gecenin sonuna doğru, Bakan Veysel EROĞLU tarafından Hacı Hakkı ÖZSOY ve Mahmut Önder ARTUK’ a önemli bir görev verildi. Sevgiyi işleyin, sevgi ekin, sevgi biçin diyerek ilkeli ve ahlaklı yayıncılığa sevgi ekledi. Görevi devralan bu şahsiyetler elbetteki yaşadığı şehri seven insanlar olarak bu güzel görevi de hakkaniyetiyle başaracaklardır.

Bu yüzden Türkeli gazetesine bundan sonraki yayıncılık hayatlarında başarılı yayınlar diliyor ve her zaman dürüst ilkeli insanlarla birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek hepinize Hoşça kalın, Dostça kalın diyorum.