SON DAKİKA

EŞİN RIZASI YOKSA KEFİL OLMAK YOK…

2 Kasım 2012, Cuma 14:40

     

İsmail Murat ÇİÇEK____________________________________________     Yeni Borçlar Kanunu; TBMM Adalet Komisyonunda 2008’de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009 yılında TBMM Genel Kurulunda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin ardından yarım kalmıştı. “Eşin rızası yoksa kefil olmak yok !” 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Borçlar Kanunuyla gündemimize bomba gibi düşen bi cümle bu. Peki bu ne demek; insanların aklında oluşan soru işaretlerini bir nebze aydınlatmak istiyorum. Bir arkadaşınız bana kefil olur musun? dediginde evliyseniz “önce eşime sormam lazım” diyeceksiniz, çünkü eşinizin rıza göstermediği, yani sizinle birlikte imza atmadığı bir kefillik yürürlüğe giren bu kanun neticesinde geçersiz sayılacaktır. Elbette Ekim ayında meclis açıldığında yeni düzenlemeler yapılır mı bilmem ama şimdilik Yeni Borçlar Kanunu hayatımıza ne gibi değişiklikler getirmiş, bizlere neler kazandırmış birkaç maddesini şöyle bir sıralayalım; Kefil olmada eş rızası Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefil, sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihini, sözleşmede “kendi el yazısıyla” belirtecek. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek. Nişanlıya, sevgiliye tazminat Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. “Zarar gören veya ölenin ailesi” ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın kapsamını genişletilen yasaya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak. Taksitli satışlar Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamayacak. Malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması halinde taksitle satış sözleşmesinde, “alıcının 7 gün içinde sözleşme yapılması konusundaki irade açıklamasını geri alma hakkı, temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda, yasal faiz oranının yüzde 30 fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz” de belirtilecek. Ücretler, kişinin banka hesabına yatırılacak Aksine bir durum olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkili olacak. Her ödeme döneminde işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek. İşçinin kasten sebebiyet verdiği mahkeme kararıyla tespit edilen zararlarda, işveren, ücretin dörtte birini geçmemek koşuluyla haciz koydurabilecek. Kefalet süresi Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil borcundan kurtulacak. Bir kişi tarafından verilen her türlü kefalet, 10 yıl geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak. Kefalet, 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilecek. Bir sonraki konumuzda görüşmek dileğiyle esen kalın.  


.



 
Son Eklenen Haberler