SON DAKİKA

DOĞRUYA DOĞRU

7 Ekim 2015, Çarşamba 18:09

     


Doğruya Doğru

Geceye damga vurmasın da biliriz ..

GÜNDÜZ LEMEYE nokta koymasını da biliriz.

Elimiz armut toplamıyor..

Nokta....

Medya dünyasına girdiğimde, bir çok insanın önünü açmak topluma faydalı olabilmek idealizmiyle yanar tutuşurdum, nerde bir garip görsek elinden tutmaya çalışırdık. Ebetteki bunca koşuşturmanın içinde Hatalarımızda olmuştur.
Yanlışlarımız ve hatalarımız da, varsa özür dilemesini de bildik, telafi etmesini de bildik.

Bu tip yazı yazmak argo kullanmak hiç adetim değildir, bam telime basıldığı zaman herkesin konuştuğu dilden konuşulmasının gerektiğine inanırım, o yüzden bu köşeyi okuyup ta tarzıma ve üslubuma yakıştıramayan köşeyi yazmak zorunda kaldığımdan dolayı tüm okurlarımdan şimdiden özür dilerim.

05 Ekim pazartesi günü Grant Çakmak Otelde Orman ve Su işleri Bakanımız Prof Dr. Veysel Ereğlu tarafından basın mensuplarına yemek verildi. Bu yemekte hazır bakanımızı, Afyon Milletvekilimiz Ali Özkaya’ yı ve il yönetimini bir arada yakalamışken, Basınımızın sorunlarını ve bir dizi projemizi paylaşmak istedik.

Paylaştıkta.

Sağ olsun hem sayın bakanımız, hem de afyon milletvekilimiz Ali Özkaya söylediğimiz ve dosya olarak sunduğumuz projelerle ve sorunlarımızla yakından ilgileneceklerini ifade ettiler, bazılarına da anında müdahale ettiler..
Hatta sayın bakanımıza 10 gün önce atmış olduğum bir e-postanın cevabını da orda verdi, malum gazete ve malum şahıs şimdi e-postada yazanı da merak ediyordur, onu da söyleyeyim,.

Hani şu proje ortağı olduğunu ima ettiğiniz TOKİ konutları vardı ya, işte o konutların kış bastırmadan seçimden önce hak sahiplerine teslim edilmesini rica ettim.

Nede olsa 850 ailenin mutluluğunu hissedebilmek hepimizede iyi gelecekti. Bunu yazsaydınız keşke bilmek istersiniz. Diye düşündüm.
Sayın Bakanımızda hemen TOKİ başkanını arayarak, işlemleri hızlandırmasını o toplantıda tekrar söyledi, TOKİ başkanı da konuyla ilgilenip bir sonraki gün gerekli bilgiyi aktaracağını ifadelendirdi. 
Tabi basını yakından ilgilendiren bu konular sizi ne kadar ilgilendiriyor onu da bilemeyeceğim lakin bankaların ve bankacıların sizi ilgilendirdiği muhakkak..
Gelelim diğer bilmek istediklerinize bakın bakan beyden ve sayın Ali Özkaya dan neler istedik.

Biz pek reklam yapmasını bilmeyiz .
Genelde icraattır işimiz.
Fakat sizi merakta bırakmayalım.
Belki bilmek istersiniz.

Böylelikle eniştenizin de ilgisini çekersiniz.
hatta yazmak zahmet olmasın,
kendi düşünceniz gibi kullana da bilirsiniz,
Siz bu işleri iyi becerirsiniz….

Dosyayı aşağıda hiç değiştirmeden paylaşıyorum.

AFYONKARAHİSAR GAZETECİLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİ

Sayın Bakanım;
Yerel ve ulusal basın temsilcileri olarak yaşadığımız sıkıntıları, çözüm önerilerimizi ve projelerimizi size arz ederiz.

Mehmet ABDİOĞULLARI
Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği 
Adına Yönetim Kurulu Başkanı 
Ege Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı

1) SORUNLAR

→EKONOMİK SIKINTI: Yerel gazete ve televizyonlarımız ekonomik sıkıntı çekmektedir. 
Yaşanan sorunların başında ekonomi gelmektedir.

→VERGİ YÜKÜ: Yerel gazete, dergi ve televizyonlarda işveren konumunda olanlar; Basın İlan Kurumu mevzuatına göre sözleşmeli personel çalıştırmak zorundadır. Geliri sınırlı olan bu işletmelerde bir sözleşmeli personelin en az masrafı 1.600 lirayı bulmaktadır.

→KALİFİYE ELEMAN: Basında yaşanan bu sıkıntı, kendini yetiştirmiş muhabir kadrolarının bu mesleği bırakmalarına neden olmaktadır. Basınla yeni buluşan gençler de birkaç yıl içinde ‘Gazetede çalışacağıma fabrikada çalışırım; daha fazla para kazarınım’ demektedir. 
Bu durum, basın kuruluşlarının az personelle çok iş yapmasına neden olmaktadır.
İletişim Fakültesi mezunları, yaygın basında iş aramaktansa yerel basında çalışmayı yeğlemekte, ancak şartların kendilerini tatmin etmemesi gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadır.

→TEÇHİZAT YETERSİZLİĞİ: Bazı yerel gazetelerde muhabirler, fotoğraf makinesi ve ses kayıt cihazı gibi olmazsa olmaz teçhizatı edinmekte; bazı yerel gazetelerde ise kurum bu ihtiyaçları karşılamaktadır. Afyonkarahisar’da yayın yapan gazetelerin birçoğu iptidai matbaa makineleriyle basılmakta, bu da zaman kaybına neden olmadığı gibi maliyet artışına da sebep olmaktadır.

→VERGİ YÜKÜ: İşverenin yıllık kazancının yaklaşık yüzde 60’ı vergiye gitmekte, bu durum işverenlerin gazete ve televizyonlarına yatırım yapıp istihdamı artırmasını engellemektedir.

→SOSYAL HAKLAR: Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün belli kıstasları yerine getiren basın mensuplarına verdiği Sarı Basın Kartları’nın işlevleri konusunda soru işaretleri bulunmakta, bu da gazeteciliğe olan hevesi kırmaktadır.

→AJANSLARIN DURUMU: Ulusal ajans ve televizyonların Afyonkarahisar temsilciliklerinden gönderilen haberler, ajans ve televizyonların merkezlerinde, merkezdeki yöneticilerin kendi bakış açısına göre değiştirilmektedir. Bu durum, yerel muhabirleri zor durumda bırakmaktadır.

2) ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

→ARA ELEMAN YETİŞTİRİLMESİ: Basın kuruluşlarında çalışacak, dizgi-tasarım ya da montaj gibi teknik bilgilerle donanmış kişilerin yetiştirilmesi gerekiyor. İletişim Fakülteleri’nin iletişimi kuramsal olarak ele almaları; teknik eleman yetiştirecek okulların da meslek lisesi konusunda olması yararlı olacaktır.

→KALKINMA AJANSLARI’NIN DESTEĞİ: Kalkınma Ajansları’nın destek kalemleri arasında basın sektörü bulunmuyor. Bu sektörün Kalkınma Ajansları’nın destek kalemlerinin arasında yer alması, işverenlerin matbaalarını yenilemesinden yeni donanımlar edinmesine kadar pek çok avantaj sağlayacaktır.

→VERGİ YÜKÜ HAFİFLETİLMELİ: Yerel gazete ve televizyonlarda vergi yükünün hafifletilmesi, önemli bir kazanım olacaktır. Bu bağlamda teşvik paketleri çıkarılabilir; vergi düzenlemesine tabi tutulacak işletmelerin şartlara uyması hâlinde –en azından- sigorta/prim vergisi alınmaması fikri hayata geçirilebilir.

→SAĞLIKLI BİR REKLAM AKIŞI: Yerel gazetelerde ve televizyonlarda sağlıklı bir reklam akışı bulunmamaktadır. Bu doğrultuda tensip buyurduğunuz çalışmaların yapılması, yerel basının yaşamasını sağlayacaktır.

→BASIN İLAN KURUMU’NUN PAYININ DÜŞÜRÜLMESİ: Basın İlan Kurumu, şubesi bulunan vilayetlerde, resmî ilanlardan pay almaktadır. BİK’ in resmî ilanlardan aldığı payın düşürülmesi, yerel basınının gelirlerini artıracaktır.

→SARI BASIN KARTI’NIN İŞLEVİ: Sarı Basın Kartı almak zorlaştırılmalı; ancak Sarı Basın Kartı alan basın mensubunun da sosyal hakları iyileştirilmeli, emeklilik hakları genişletilmelidir.

→RESMİ KURUMLARDA İSTİHDAM: Her resmi kurumun taşra teşkilatının “Basın ve Halkla İlişkiler” birimi bulunmalı; her kurum, kendi ihtiyacına göre sınav yaparak o kurumlarda basın mensubu istihdam etmelidir. Devlet kurumlarında basınla ilişkiler, angarya görülmemeli; uzmanlığı başka alanlarda olan kadrolar, mevzuatın izin vermemesi bahane gösterilerek basın birimine kaydırılmamalıdır.

3) PROJELER:

→BASIN KONUKEVİ: Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği olarak hayata geçirmeyi planladığımız proje, Basın Konukevi’dir. Böyle bir konukevini işletmeye başladığımızda özellikle bölgemizden gazetecileri ilimizde daha kolay ağırlayabilecek ve ilimizin tanıtımını yapabileceğiz. Basın Konukevi’nde en az 4 kişinin istihdam edilmesi düşünülmektedir.

→ROMA’NIN KURTULUŞU FRİG’TE: Eski Roma’da Frig Vadisi’ndeki Siyah Taş’ın Roma’ya götürülmesiyle İtalya’nın kurtulduğuna inanılır. Hatta Siyah Taş’ın İtalya’ya indirildiği tarih olan 4 Nisan, milli bir bayram olarak kutlanır. Dernek olarak, İtalya’daki gazeteci ve araştırmacıları, 4-11 Nisan tarihleri arasında ilimizde konuk etmeyi ve Frig Vadisi’ni, Marsyas’ı, Ezop’u tanıtmak üzere sizin de vereceğiniz destekle turlar düzenleyerek şehrimizin tanıtımı noktasında çalışma yapmayı planlıyoruz.

→BASIN SİTESİ: Derneğimiz’in uzun vadeli projesi ise Basın Sitesi’dir. Tüm yerel gazete ve televizyonlarının yönetim ve haber hatta reklam ajanslarının üretim merkezinin büyük bir parseldeki sitede yer alması; şehrin gelişimine katkı sağlayacaktır. Lokumcular sitesi veya galericiler sitesi buna örnek teşkil edebilir.’’

Resmi olarak istek ve taleplerimiz ve projeler aynen üsteki gibidir.

Gayri resmi isteklere gelince, Yaşar oflaz dan başlayalım isterseniz, hani bir zamanlar mesai arkadaşıydınız, belki haberiniz yoktur, şimdi açık cezaevinde, 
Yaşar Oflazla alakalı isteğimize gelim. Bu konuda aynı masada aynı anda konuşuldu, Sayın Ali özkaya’nın kulağına eğilerek, hukuk çerçevesin de ne yapabiliriz, diyerek başladığımız sohbet devam etti gitti.
Benim merak ettiğim bankacıyı duyan bu kulaklar, neden kendi pisliği konuşulurken duymaz oldu onu anlamadım, madem duyuyorsun tam duy be adam.

İşte malum arkadaş istek ve temenniler demetimiz bundan ibaret.

Geceye damga vuran istek ve temennimize gelince ‘Bir bankadan uzaklaştırıldı’ diyerek hedef gösterdiğiniz arkadaş, bankadan uzaklaştırılmamış olup, başka bir ile tayini çıktığı için istifa etmiştir. Üstelik banka mevzuatlarına göre bu arkadaşımızın görev süresi 5 yıl olmasına rağmen başarılarından dolayı 8 yıl aynı şube de görev yapmıştır.

Çocuklarının eğitimi ve aile düzeni açısından gitmesinin uygun olmadığı için istifa etmiş tir. Bu arkadaş Genel merkeziyle yazışma yaparak Derneğimize televizyon ve forma alan birisidir, üstelik TOKİ konutlarına peşinat lazım olduğunda bir çok arkadaşımızın da kredi talebine katkı sunarak ev sahibi olabilmelerinin yolunu açmıştır,

Gazetecilere katkı sunan ve destek olan birisine ebetteki destek olacak ve ricacı olacağım, üstelik katkısı olmasa da destek olurduk, Çünkü aslını da bilirim asaletini de.

Sizin sayenizde banka müdürlerinin rütbelerinin söküldüğünü de gördük, en azından biz rütbe taktırmaya çalışıyoruz.Çünkü biz başarılı insanların geride kalmasını istemeyiz.

Memleketi çiçeklerle donatmanıza da, anlayışla yaklaşmaya çalışıyorum,

Çünkü sizin çiçek sulamadaki üstün başarınıza kimse laf edemez. Genç Kamer ‘in bile sizden ders alması lazım bu konuda..

Üstelik kapalı kapılar arkasında yapılmayan kongreleri evrak üzerinde yapılmış gibi gösterip tüm, Afyon basını ve Anadolu basınının suratına nasıl bakıp ta toplum içine çıkıyorsunuz anlamış değilim.

Son sözolarakta..

Yara kaşıma daha senin pisliğini temizleyemedik, oflaz hala içer de, otur oturduğun yerde, senin pisliğini bile temizliyemedik.

Eniştenin bari ayağına takılma, sana yüz verilse sen Afyonu da satmayı denersin. Parsadan kılıklı..

Daha yazacak çok şey var ama şu şehit şühedaların yüzü suyu hürmetine susuyorum, sen kaşınmadan duramazmısın.

Geceye damga vurmasını da biliriz , GÜNDÜZ LEMEYE, nokta koymasını da biliriz
Elimiz armut toplamıyor..

Nokta……….



.



.  
Son Eklenen Haberler