İLÇEMDE NELER DEĞİŞTİ Gene bir bayram sabahında sizlerle birlikteyiz, belki size hiç değişmeyen Şuhut gibi gelebilir ama dışarıdan gelenleri lütfen yanınıza alarak Şuhut'umuzu şöyle bir gezdirin, gerçekten Şuhut'un üzerine gizli bir sihirli değnek dokundu ve her şey yoluna girdi gibi gelebilir. Elbette değişmeyenleri de yazacağım, değişmesi gerekenleri de yazacağım ama öncelikli olarak değişenlerden başlamak isterim. Sayın bakanımız, kaymakamımız, belediye başkanımızın uyumu sayesinde köylerle birlikte ilçemize sayısız okul yapıldı. Boşa akan her suyun önüne mümkün mertebe barajlar, çıplak alanlara ormanlar, köprüsü olamayan yerlere köprüler, yolu olmayan meralara yollar yapıldı. Allah hepsinden razı olsun. Eğitimde kalitede artış yaşandı. Gazetemizi hazırlarken üniversite sonuçları açıklanıyordu, Anadolu Lisesi ve İmam Hatip lisesi'nden kesin sonuçları aldık ve haber içinde yayınladık, Kız Meslek Lisesi ve Şuhut Lisesi, Endüstri meslek lisesi, Sağlık meslek lisesi bu sayılara dahil değillerdi. Anadolu Lisesinde 33 öğrencimiz imam hatip lisesinde 24 öğrencimiz üniversiteyi kazananlar arasındaydı. Bu sayı bir sonraki sayımızda eminim ikiye katlayacaktır. Ben buradan başta Milli Eğitim Müdürümüz Nilkan Göral olarak üzere tüm eğitim camiamızı kutlamak istiyorum, elbette onların önünü açan kaymakamımızı ve okulların sosyal ihtiyaçlarını karşılayan belediye başkanımızı unutmamak lazım, onları da kutlamak istiyorum. Eğitim kalitesindeki bu ilk müjde ilçemizin de gelecek günlerinin açık olduğunu göstergesi olacaktır, buralarda okuyup ta, üniversitelerini bitiren bu öğrenciler devletin bir çok kademesinde görev aldıklar. Görev aldıklarında elbette ki okudukları bu toprakları unutmayacaklardır. Yeni yurtların ve yeni okulların açılmasıyla gelecek 50 yılda Şuhut'umuz inanın çok farklı bir kimliğe sahip olacak, Şuhut' lu olmanın hazını yaşayacağız. Çünkü ülkemizin dört bir yanında Şuhut'umuz da okumuş, öğretmenler, doktorlar, mühendisler, ilim ve bilim adamları ordusu olacaktır. Üzerimizdeki ölü toprağını attıkları için Tekrar tekrar Milli Eğitim Camiasına şükranlarımı sunuyorum. Yukarda yazdıklarım ilk değişenler arasındaydı, değişmeyenlere gelince ise… Misafirperverliğimiz değişmedi, işsizlik oranımız değişti ama artarak değişti, sigara kanunu sayesinde kahvehanelerimiz değişti, daha lüks ve temiz olmasına rağmen dedikodu ve çekememezlik, tenkit edip hiçbir şey yamamazlık ise değişmedi. Başarıyı kıskanmak, eleştirmek, değişmeyenlerin arasında başı çekti. Değişebilecekler ve Şuhut'un önünü açacak projeler … Şuhut'un önünü açacak projelerin hayata geçebilmesi için, Değişimin yaşanabilmesi ve Şuhut'umuzun gelişebilmesi için başarı paylaşılmalıdır, sivil toplum örgütlerine, muhalefet partilerine, eski belediye başkanlarına daha çok söz hakkı tanınmalı ve buna da bir kimlik kazandırılmalıdır. Bu kimliğin adı da KENT KONSEYİ olmalıdır. İlçemizin gelişiminde pay sahibi olacak Kent konseyi içinde 4 başlık hazır zaten 1- Afyonkarahisarı -Antalya'ya bağlayacak olan ve mesafeyi kısaltacak olan çift şeritli oto yol. 2- Otoyolun geçmesi ile birlikte Şuhut organize sanayinin ayaklandırılması. 3- Üniversitemizin şehir merkezi ile teması sağlanacak bir bölgeye taşınarak 4 yıllık bir fakültenin kazandırılması. 4- Hastanemizin D sınıfından C sınıfına geçirilerek uzman doktorların kadrolarının hastanemize kazandırılmasıdır. Kent konseyinin veya tüm siyasi partilerin ısrarla takip etmesi gereken hedefler bunlar olmalıdır. İşsizliği çözecek olan organize sanayimizin istenilen seviyeye gelebilmesi için yol şarttır, ve bu yolun adı da ancak Antalya yolu olarak hareket kazanabilir. Üniversiteye gelince is , Şuhut meslek yüksek okulu yıllardır ihmale uğramış, bu ihmal sayesinde de gittikçe geride kalmış, başmakçı, Sinanpaşa ve Dazkırı meslek yüksek okulları bizim fersah fersah önümüze geçmişlerdir. İlçeler arasında 3 yıldır sonunculuğu bırakmamaktayız. Bu sayede ilçemizde okuyup ta lanet okuyarak giden bir çok genimiz vardır. Başarısızlıkları anlatmakla bitmeyecek, ben yargıç değilim. Elbette başarısızlık için bir çok etken vardır ve olacaktır da, bu olumsuzlukları bir kenara bırakarak kolları sıvamanın zamanı geldi, Şuhut meslek yüksek okulu olarak kaybedilecek bir tek zaman kalmamıştır. Elbetteki üniversitemizde üstün gayretlerle çalışan arkadaşlarımız bu yazdıklarımızla hem fikir değildir, elbetteki onlar yaptıkları hizmetlerin gözükmediğini anlatacaklardır, haklıda olabilirler, inşallah ben yanılırım, lakin çok çalışmamız lazım.. Biz takip etmeye ve yazmaya devam edeceğiz, başarılarınızı duyurmak boynumuzun borcu olacak, bunlardan en çokta bizler mutlu olacağız. Lakin şu ölü toprağını bir atalım üzerimizden. Hastanemize gelince neden ısrarcı olduğumu anlatmak isterim. Bakanımız sayesinde hayalimizden geçmeyen bir hastane binasına kavuştuk, sadece girişinde 6 poliklinik mevcut, tek kişilik oda sayısı 30 un üzerinde, buralara birer yatak atılsa özel oda gibi olacak, özel odadan değil normal odalarından bahsediyorum, odaların içersinde banyoları tuvaletleri mevcut, LCD televizyonları ve koltuklarını, ayarlanabilir hasta yataklarını hayal ettiğinizde evinizde bulamayacağınız konforu, Şuhut devlet hastanesinde bulacağız. Uzman doktor odaları, lüks restorandı, geniş otoparkı, soyunma odaları, toplantı odaları, ameliyathaneleri ise voleybol sahası genişliğinde, yoğun bakım ünitesi vs vs, yani yemede yanında yat.. Hastane konusunda Bakanımız bize öyle bir güzellik yaptı ki ömür boyu dua etsek azdır.. Amma velakin böyle güzel bir hastanenin kadrosu olmayacak, evet yanlış duymadınız sağlık bakanlığı tarafından maalesef ve maalesef ki bu hastanenin ihtiyacına cevap verecek ve bu hastanenin verimli bir şekilde hizmet akışını sağlayacak kadrosu yoktur. Sebep ise D sınıfı hastane statükosundan çıkarılmayışımızdır. D sınıfımı olarak mı kalacağız? C sınıfımı olacak mıyız..? D sınıfı olarak kalırsak ne olur, ne olacak böyle kocaman 5 yıldız kalitesinde bir hastanede şimdiki hastanemizdeki doktor kadar doktor olur, ne ameliyathaneler çalışır, nede ameliyathanede çalıştıracak cerrah bulabiliriz. Hal böyle olunca da hastalarımız ambulansla git gel afyon 12 dakika antrenmanına devam ederler. Neden ''C ''sınıfı olamadığımıza gelince ise tamamen nüfus oranımızın cezasını çekiyoruz. Bizim nüfusumuz merkezde 12 bin gözükmekte ama hastanemiz köy ve beldelerle birlikte 45 bin insanımıza hizmet etmektedir. Bolvadin merkezin nüfusu 40 binin üzerindedir ama 3-5 köyü vardır. Genel nüfus merkezde oturmaktadır bu yüzden Bolvadin C sınıfıdır ve hastanesinin yoğun bakımı da ameliyathaneleri ful çalışmakta doktor atamakları da periyodik sistemle yapılıp, kadroları dolu olmaktadır. Şimdi biz bu konuyu iyi anlatmalı ve 37 pare köy ve beldeler hizmet veren hastanemizi C sınıfı yapmalıyız, her şeyi bakanımızdan beklersek yanılırız, bizler projelendirelim emin olun bakanımız anında yaptıracaktır. Bu sene eski bayramları anlatmadık, iyisiyle kötüsüyle ilçemiz için gerekliliğine inandığımız konuları paylaştık, tamamen pozitif düşünceler ,içersinde yazdığımız bu konuları tenkit eden, eleştiren, beğenmeyip okumayan bile çıkacaktır, amacımız birilerini kırmak, birilerinin emeklerini görmemezlikten gelmek, veya yermek, ukalalık etmek değildi, bu yüzden sürçü lisan ettik ise affola diyor ve bayramınızın kazasız belasız geçmesini diliyorum Hoşcakalın dostcakalın.