KUMALAR MİLLİ PARKI ( ADİL GÜLMEZ )

28 Eylül 2011, Çarşamba 14:01

     

Yerel medyayı takip etmeyi severim. Geçen gün afyonhaber.net deki bir haber oldukça dikkat çekiciydi. Muhabir, güzel bir araştırma yaparak dikkatlerden kaçan bir noktayı gündeme getirmiş. Afyon'a bağlı Gebeceler'de baraj kenarında binlerce fidan dikilerek bir hatıra ormanı kurulmuş. Ancak günümüzde sadece 50-60 fidanın kaldığı bu orman oluşturma sahasını muhabir 'ironi' sanatını kullanarak nazara vermek istemiş. Haber bende çağrışım yaptırdı. Yaklaşık 10 gün kadar önce mensubu bulunduğum Marmara Gönüllü Eğitimciler Derneği Yönetim Kurulu olarak Ankara'ya çıkartma yaptık. Yolculuğumuz neşe ve muhabbet içinde geçti. Cuma namazı'nı Maltepe Camii'nde kıldıktan sonra EĞİTİMBİRSEN Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın Bey'i ziyaret ettik. Ardından Milli Eğitim Bakanı'mız Sn. Prof. Dr. Ömer Dinçer Bey'i makamında ziyaret ettik. Daha sonrada KAMUSEN Genel Başkanı Sn. İsmail Koncuk Bey'i de ziyaret ederek akşam tekrar İstanbul'a yöneldik. Bu yolculukta ilçemizin yakından tanıdığı eğitimci-politikacı Ali Rıza Şenbabaoğlu Bey'de vardı. Malûmunuz kendisi halen Üsküdar Bld. Bşk. Yardımcısıdır. Sayın Bakanı'mız ve eğitimci sendikalardaki görüşmelerimizden edindiğim intibaları başka bir yazıda dillendirmek istiyorum. Bu hafta 'ağaçlandırma' üzerinde duracağım. İstanbul'dan sabah namazını mütakip Ankara'ya müteveccihen yola revan olduktan sonra ülkemizin en güzel ve yeşil bölgelerini geçerek Bolu'dan sonra iç anadalu bozkırlarına vasıl olunca arazinin çoraklaşması gibi dilimizde lâl oldu, neşemiz ve muhabbetimiz bir anda kayboldu. Yeşil çevre insana canlılık ve dirilik ilham ediyor, aksine çorak bölgede insanın adeta yaşam damarlarını kurutuyor. Bu bölgelerden geçerken ülkemizin ana sorunları üzerine de doğaçlama fikir teatilerinde bulunuyoruz. Bendeniz Türkiye için en çılgın projenin özellikle orta anadolu platolarının yeşillendirilmesi olduğunu Bolu civarında söylediğimde pek makes bulmamıştı. Ne zamanki Bolu ormanlarını geçip Ankara bozkırlarına çıktığımızda arkadaşlarımdan birisi: “ Adil Hoca hakkın var, gerçekten şu arazilere ağaç dikilse ve çevremiz hep orman olsa ne kadar güzel olurdu.” derken yol kenarındaki cılız fidanları gösteriyor ve ülkemizde yapılan ağaçlandırma çalışmalarının kifayetsiz kaldığına dikkat çekiyordu. İmdi sözü gene memleketimize getirelim. Muhterem büyüğümüz Prof. Dr. Veysel Eroğlu orman bakanı olduğunda çok sevinmiştim. Çünkü orman açısından Türkiye'nin en fakir bölgelerinden biri olan Afyonkarahisar'da ciddi ağaçlandırma projelerine girilerek yeni ormanlar oluşturulacağını hayal etmiştim. Sayın bakanımızda bazı söylem ve icraatlarıyla böyle bir niyetinin olduğunu izhar etmişti. Gelinen noktada “Gebeceler Hadisesi”ni okuyunca körelmeye başlayan ümidim inkıta-i hayale uğradı. Yine sözümüzü bir öneri ile bitirelim, takdiride değerli büyüklerimize bırakalım. Şuhut Ovası yıldan yıla yeraltı sularının çekilmesi ile çoraklaşmaya yüz tutmuştur. Ovayı besleyen derelerde adeta kurumuştur. Çünkü ovaya akan derelerin yataklarına yani dağlara yeterli yağış düşmüyor. Bunun belki en önemli sebebi Şuhut Ovası'nı çevreleyen dağların orman yönünden fakirliği gelir. Bu yüzden Şuhut Ovası çevresindeki derelere baraj veya gölet yapmak kadar daha uzun vadeli düşünülerek mutlaka çok ciddi ağaçlandırma faaliyetlerine girilmelidir. Bilhassa konumu müsait olan dere ve çevrelerin ağaçlandırmasıyla milli parklar yapılarak mesire ve yeşillik açısından fakir olan ilçemize nezih ortamlar kazandırılmalıdır. 'Milli park' özlemi Şuhut ve çevresi için bazı okurlarımıza 'fantastik' bir hayal gibi gelebilir. Biraz düşünün lütfen. Bir bölgeki orada Şahsenem yaylasında tarihi kiliseler (Bininler) vardır. Orada Toprak Kale ve Taş Kale gibi biri insan eliyle diğeri de doğal olarak oluşmuş mekanlar vardır. Çocukluğumda büyüklerimiz Toprak Kale'den tuğla getirerek bazı yapılarda kullanırlardı. Orada yörük göçerlerine yayla olmuş Kumalar Dağları, yılkı atları, nev-i şahsına münhasır ahlat ve kestane ormanları, zengin floryası, buz gibi pınarları, değişik türde vahşi hayvanları vardır ve orasıda pek ala doğal park olmaya müsait bir yerdir İlçemize hizmet etmek için tüm birikimini ve yetkisini kullanan değerli hocamız Veysel Eroğlu Bey'den Şuhut'umuza bir doğal park kazandırmasını istesek acaba uygun görürler mi?


.



.  
Son Eklenen Haberler