SON DAKİKA

AK Parti'de aday bolluğı

13 Ekim 2013, Pazar 17:37

     

Eşimizle dostumuzla bu güzel bayram günlerine bizleri ulaştıran yüce rabbime şükrediyor ve tüm hemşerilerimin bayramını canı gönülden kutluyorum. Geçen hafta ilçemizin belediye başkan aday adayları hakkındaki gözlemlerimi paylaşacağımı belirtmiştim. Bu gözlemlerime yer vermeden öncelikli olarak   ilçe dışındaki Şuhutlu hemşerilerimizin bayram sebebi ile ilçemize yapacağı ziyareti göz önüne alarak, Bakanımız Veysel Eroğlu’ ndan öncesi ve sonrası diyerek yazımı çeşitlendirmek istiyorum. İlçemizin kanayan yarası olan işsizlik, Cumhuriyet tarihi boyunca ilçemizin kangreni olmuştur. Bizim gençliğimizde de durum çok farklı değildi, o yıllarda birçok arkadaşımız polis veya uzman jandarma olabilmek için ellerinden gelen gayreti gösterirlerdi. Belediyeye personel alınacak olursa mevcut belediye başkanın evinin önünde günlerce kuyruk olunur, el, etek öpülür araya, hatırlı dostlar konulurdu. Bir şekilde elini kolunu bulan iş ve ekmek sahibi olurdu. Peki ya sonrası?  Sonrası ise; Varsa birkaç dönüm tarla veya birkaç hayvan, kıt kanaat onunla geçinmeye çalışılırdı. Ömür bir şekilde tükenirdi. Ama Şuhut’umuzun kaderi 1994 yılında değişmeye başladı. İlk olarak medyada ismini duyduğumuz İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu’ nun atanmasıyla değişmeye başladı. Akademisyenlik yıllarında sessiz sedasız ilçemize gelen ve ana baba ziyaretinden sonra, eşini dostunu ziyaret ederek, sessizce giden bu Anadolu delikanlısı Şuhut’un işsizliğine merhem olacaktı. Akademisyen olduğu yıllarda eski kasaplar içindeki Ağzıkaralıların dükkânına girer Ethem Öncül ve yarenleri ile hoş sohbetlerde bulunur memleket havadislerini alarak vazifesine dönerdi. Ne  öğrencilik yıllarında nede akademisyen olduğunda memleketinden hiç vaz geçmeyen Şuhut sevdalısı hocamız, okulda ve akademisyenliğinde gösterdiği başarıları ile Rahmetli Erbakan hocamızın dikkatinden kaçmadığı gibi fazilet partisinde mücadele eden ve yenilikçi düşünceye sahip, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ünde  dikkatini çekti ve İstanbul belediyesinin kanayan yarası olan İSKİ’nın sorumluluğu Prof. Dr. Veysel Eroğlu’ nun omuzlarına bırakıldı.İstanbul’un sokakları çöpten geçilmezken, İstanbul’lular içecek bir bardak su bulamaz iken İSKİ’nın borçları zirve yapmış, gayrimenkulleri ise talan edilmişken getirildiği bu görevde, destanlar yazarak başarıdan başarıya koştu. O yıllarda da Şuhut ve Şuhutluyu ihmal etmedi. Gerek parti kanalıyla gerek Ethem Öncül kanalıyla Şuhut’tan birçok arkadaşımızı İSKİ kadrolarında işe başlattı.Mustafa Yaraşır bu yıllarda bakanımızın en büyük yardım aldığı Şuhutlu hemşerilerimizden bir tanesidir. Mustafa Yaraşır ve çalışmalarına daha sonraki yazılarımda yer vereceğim.Yüzlerce Şuhutlu genç İSKİ de görev alarak, yaşaması en zor kentlerden birisi olan İstanbul da savaşlarını vermeye başladılar. Şuhut sokakları artık genç işsizler ordusundan kurtarılmıştı. İSKİ de göreve başlayan bu arkadaşlarımızın evlatları da büyük kentlerde okuyup üniversitelerde güzel bölümleri kazanarak eğitimleri ile yaşam mücadelelerin de Şuhut’umuza da katkıda bulunacak, önemli şahsiyetler arasında yer almaya hazırlandılar. Gelip geçici olsa da yıllarca Şuhut’umuzu istihdam noktasında rahatlatan İSKİ’nin bir sonraki ayağı ise DSİ Genel Müdürlüğü oldu. Siyasi hayatı ve bakanlıkla onurlandırılan Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun kalbi yine memleket aşkı ile atarak, bu meyanda çalışmalarına hız verecekti. Geçmişte Afyonumuzdan çıkan bakanlarımızın her nedense danışmanlarının Afyonlu olmaması dikkatimizden kaçmadığı gibi, Veysel beyin etrafında 5 yakın Şuhutlu danışmanın yer alması da bir o kadar Şuhut’umuzun önünün açılmasında etkin olmuştur. Bu isimler başta Mustafa Yaraşır, sonrasında Kadir Kanyılmaz, Ahmet Kocaçal, Hüseyin Camcı ve son olarak da Mehmet Şenbabaoğlu’dur. Bakanımız sayesinde atanan ve terfi eden bürokratların sayısını bilmediğim için bunlara değinemiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum ki siyasi görüşü ne olursa olsun kalbi vatan ve memleket sevgisiyle dolu olup, Allah korkusu olan herkese söz hakkı tanındı ve tanınmaya devam edecektir. Bu bürokrat hemşerilerimizin en kötüsünün bile mutlaka ve mutlaka Şuhut’umuza hizmeti dokunmuş ve dokunmaya devam edecektir. Bakandan önce ve bakandan sonra Şuhut’umuzu değerlendirmek gerekirse; Şuhut Devlet hastanesinin 2. Katının 15 yılda tamamlandığı ve Akyuva barajının 15 yılda tamamlanamadığını göz önüne alarak, yapılan yatırımları değerlendirmekte fayda görüyorum. Hatta her kış ayında kapanan ve tek şerit halinde gidilip gelinen Şuhut –Afyon arasındaki yolu da hatırlatmakta fayda görüyorum.  Eğitimde, sağlıkta, ağaçlandırma ve sulama noktasında yapılan ormanlar ve barajların sayısını bilmemekle birlikte ağaç diker gibi yapılan okullar, yurtlar, kültür merkezleri, adliye sarayı, vs. vs. saymakla bitmediği gibi, çevrecilik anlamında son yüzyıla damga vuracak hizmetler gerçekleşmiştir. Katı artık bertaraf sisteminden atık su arıtma tesisi, içme suyu arıtma tesisi ve akla gelmeyen birçok hizmet söz konusu olduğu gibi köy ve beldelerimizin yol, su, kanalizasyon ve okul ihtiyaçları karşılanmış yıllarca yapılamayan barajlar, köprüler yenilenmiştir.Şuhut ovasında geleneksel olarak yapılan tarım anlayışı yerini yavaş yavaş alternatif tarım arayışlarına itmiş bu meyanda birçok çiftçimiz kendini geliştirmiş olmakla birlikte tarım arazilerimizi, nüfusumuzun yoğunluğundan dolayı gelir düzeyini bir türlü artıramamıştır.Tarımcılık ve hayvancılık noktasındaki nüfus oranın artmasıyla birlikte yaşanan olumsuzluklar Şuhut’umuzun sıcak para akışını kesmiştir. Bu kısır döngüyü gören bakanımız ve danışmanlarımız Şuhut’u okul cenneti haline getirmişlerdir. Her bir okulun ve yurdun bütçesinin yıllık 1 trilyonun üstünde olduğu düşünülürse Şuhut’umuza girecek alternatif sıcak para Şuhut’umuzu yaşanabilir kentler arasında başı çekecektir. Lakin bu gelişim kendisini bir anda hissettirmeyecek Şuhut ve Şuhutlular süreç içersin de bunun faydasını görecektir. Tüm bu yapılanları yan yana koymamıza rağmen bakanımızın hızına layık bir belediyecilik anlayışı gerçekleşmemiştir. Zaman zaman bakanımız bunları konuşmalarında dile getirmiştir. Her ne kadarda şu anki mevcut belediye başkanımız Recep BOZKURT’un hakkaniyetine tüyü bitmedik yetim hakkı yemediğine, belediyemiz kaynaklarını car cur etmediğine şahsiyet ve kimlik olarak dört dörtlük olduğuna nasıl kefilsem, performans olarak bakanımıza ayak uyduramadığına ve yavaş kaldığını da bir o kadar kefilim. Belediyede başkanlığında kan değişimi gerekmektedir. Bunun en güzel örneğini 2004 seçimlerinde yaşandığını hatırlatmakta fayda görüyorum. Şimdi adaylıkta ismi geçen herkesi tek tek yazıp, eksilerini değil ama artılarını paylaşmakta fayda görüyorum. AK Parti adayları ismi geçen veya geçmeyen Recep Bozkurt: Mevcut başkanlığı döneminde dürüst ve ilkeli politikasına rağmen adaylığını tartışılır hale getirmeyi başarmış ender başkanlardan bir tanesidir. Dürüstlüğüne kimse toz kondurmazken Başkanlığı en çok eleştirilen ve performansı sorgulanan birisi olmuştur. Bakana rağmen belediye hizmetlerinde yetersiz kaldığı düşüncesi bu süreçte dillendirilmiştir. Lakin bakanlık bünyesinde verilecek etkin bir görevde Şuhut’a ve Şuhutlulara hizmet etmeye devam edebileceği gibi, alternatif projelerinde kapısını açabilir.     Necdet Özsoy; Endüstri Meslek lisesinde müdürken yapmış olduğu başarılı çalışmalarla birçok Şuhutlunun gönlüne girmeyi başaran ÖZSOY, birleştirici ve başarılı bir bürokrattır. Yerel bir gazetenin yapmış olduğu anketten 1.çıkmayı başarmıştır. Ak parti ilçe teşkilatlanmasında yapılanmasını tam olarak gerçekleştirememesine rağmen genç kadrolarda itibar görmektedir. Adaylığında ısrarcı ve mücadelecidir.     Mikail Güneri; Genç yaşına rağmen ekonomideki başarısı muhafazakâr kimliği ve teşkilatçı yapısı ile kısa zamanda adaylığını konuşulur hale getirmiş. Ak parti kadrolarınca benimsenmiş, Şuhut’a yapmış olduğu yatırımla dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış müteşebbis ve cesur yaklaşımlarıyla göz doldurmuş, beklenmeyen  atraksiyonlar gerçekleştirmiştir.  Projeleri ve yaptırımları ile çok konuşulacak bir vizyona sahip adaylığında ısrarcı bir kimliği vardır. Barboros KILINÇKAYA; Geçen yıl AK Parti teşkilatlarının adaylık teklifi götürdüğü ve Şuhut sevdalısı bir gençtir. Yapmış olduğu mesleği gereği fakir fukarayı yakından tanımakta ve yardımcı olmaktadır. Şuhut ve Şuhutlunun faydasına olacak her türlü girişimde bulunan riski seven atılgan bir kişiliğe sahip sözü ve özü bir Şuhut sevdalısı.. Sürpriz isimler arsında başı çekmekte ve aday olmadığını söylemekle birlikte, parti teşkilatı tarafından bilinen sayılan sevilen birisidir. Erdal Çınar; Anap döneminin hızlı siyasetçilerinden olup, bakana olan akrabalığı ve geçmiş deneyimleri ile ön plana çıkan ÇINAR, geçmiş ve bu günü arasında sıkışıp kalmış usta politikacılar arasında yerini almıştır.  Aday adaylığı veya başka bir niyetinin olup olmadığı noktasında sır vermeyip bakanla olan muhabbetini korumaktadır. Hasan Uğur; Bakana rağmen demek doğru olur mu bilmiyorum ama bakanlıktaki bazı isimlere rağmen ilçe başkanlığını korumuş, parti teşkilatında yerini sağlamlaştırmıştır. Aday adayları veya adaylığı konusunda söz sahibi bir insan olup, yumuşak başlılığı ve yapıcılığı ile Şuhut’umuza birçok hizmettin gelmesinde etkin olmuştur. Adaylığı şu ana kadar söz konusu olmayıp sürpriz isimler arasında düşünülmesinde fayda vardır.           Niyazi Ertaş; Gençlik yıllarında Süleyman Demirel’e yakınlığı ile tanınan ve milletvekili adayı olan Ertaş, Şuhut Belediye Başkan adaylığı için birçok kez umutlanmış lakin geçerli pozisyonu bulamadığı için bir türlü aday olmamış, amma belli bir gurubu temsil eden  siyasetçilerden birisidir. Ak partide aday adaylığı tartışmaları ise, sanki Ak partinin başka bir mecrasında mücadele etmek istediğini,  fakat yeterli teveccühün oluşmasını beklediğinin göstergesi olarak değerlendirilmektedir. (Afyonkarahisar Belediye meclis üyeliği veya İl Genel meclisi gibi görevleri örneklemek mümkündür.) Ahmet Yeşilırmak; Davasından taviz vermeyen ilkeli duruşuyla ve ilkeli siyasetiyle etkinliğini koruyarak partisinin il yönetiminde görevli olan Yeşilırmak, bakana yakın bir isim olmasına rağmen şu ana kadar aday olmadığını, ‘belediye başkanı olmadan da hizmet edilebileceğini’ savunan bir siyaset izlemeyi tercih etmiştir. İsmi hala yıpranmamış olup her an sürpriz yapabilecek isimler arasında yer almaktadır.   Yalçın Özgür; Başarılı bir bürokrat olup, Şuhut’umuz için götürülen her türlü projeyi değerlendiren ve yapıcı bir kimliğe sahip bir isimdir. Sevilir ve sayılır.           MHP kanadında ise; Her ne kadarda ilçe başkanlığı ser verip sır vermediyse de Geçmişte aday olan Ahmet AKDAĞ ve Çetin ÇİFTÇİ gibi isimlerin yönlendirici olabileceği gibi aday olma ihtimallerini de göz ardı etmemekle birlikte her türlü sürprize de açık olunması gerektiğini düşünmekteyim. Abdullah UMURHAN bu sürpriz isimler arasında başı çekmektedir.   CHP kanadında ise;  Eski başkan Ekrem Özsoy ve Faruk Öztürk’ün ismi geçtiği gibi bu partimizde de sürpriz bir isim öne çıkabileceği gibi bayram kulisleri sonrasında aralık ayına doğru taşların yerine oturacağını düşünmekteyiz.Kurt puslu havayı sever ama şartlar müsait olursa…       DP’de ise ; Nuri Oynağanlı siyasetteki etkinliğini korumasına rağmen Adalet ve kalkınma partisinin adayına göre şekil alacağını düşünmekteyim. Şu ana kadar ki yapmış olduğu siyaset arenasındaki en deneyimli isimlerin başını çeken OYNAĞANLI ve ekibi her türlü olasılığı hesap etmekle birlikte diğer parti yönetim kurul üyeleri ile de yakın temaslarına devam etmektedir. Her ne kadarda zor bir ihtimalde olsa her an gizli bir ittifakın olması da sürpriz olmasa gerek. Muhafazakâr kesimi temsil eden ve davalarından taviz vermeyen Rahmetli Erbakan’ın siyasetine yakın isimler Veysel EROĞLU etrafında kenetleneceği muhakkak gözüyle bakılmaktadır. Dip not olarak ise son bir söz etmeden geçemeyeceğim tüm bu olasılık ve sürpriz isimlere rağmen son sözü Bakanımız Veysel EROĞLU’nun söyleyeceği muhakkaktır. Her ne kadarda aday adaylarını veya adaylıkta ismi geçen ve geçmeyen ama siyasette etkin olabilecek isimler hakkında yapmış olduğumuz bu eleştiri veya söylemler tamamen şahsımın görüşleridir. Bu görüşlere katılmayıp ismi burada geçen arkadaşlarımız, kendi fikir ve düşüncelerini bize ilettikleri takdirde, hakaret içermeyen açıklamalarının tek bir kelimesine dahi dokunmadan bu sayfadan yayınlayacağımızı beyan etmekte fayda görüyorum.Kurban Bayramınızı Kutlar. Hayırlara vesile olmasını dileriz.Sağlıcakla kalın esen kalın…. Mehmet Abdioğulları Yorumlarınızı turkuaz.dergi@hotmail.com adresine yollayabilirsiniz.  


.



.  
Son Eklenen Haberler